Kağan Dağtekin: Üretimle ilgili 2 senedir temposu artan bir şekilde çalışıyoruz. Son 3 ayda biraz daha hızlandı ve Türkiye’de SAIC’in fabrikalarından birini, üretim tesislerinden birini kurmak için çabalıyoruz. Bunun ötesinde, olumlu ya da olumsuz bir şey söylemem biraz spekülatif olur ama olumsuz giden bir şey yok. Çünkü Türkiye, Avrupa’nın en önemli üretim kapasitesine sahip ülkelerinden biri. Hem enerji maliyeti ve uzun vadede çok daha öne çıkacak yenilenebilir enerji üretme becerisiyle Türkiye, tüm otomotivcilerin, sadece Çinlilerin değil, önemli bir paydaşı olacak. Zaten paydaşı konumunda, ancak daha da güçlenecek.
Çinliler de Avrupa’daki stratejileriyle daha da ayaklarını yere bastırıyorlar. Türkiye’ye ilgileri var ama biz sadece tek başımıza değiliz. Bu yarışta hem bildiğimiz büyük ülkeler var; Almanya gibi, Fransa gibi. Bu ülkelerle bu yatırımı almak için rekabet halindeyiz; bir de Doğu Avrupa’dan da çok agresif şekilde, desteklerle bir otomotiv üretim merkezine dönüşmek isteyen ülkelerle rekabet halindeyiz. Burada çok duygusal olmayacağız. Sonuna kadar uğraşacağız. Geçtiğimiz 2 hafta önce üst düzey bir delegasyon heyeti Türkiye’deydi. Heyet ile Sanayi bakanımızı ve Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisini ziyaret ettik. Yan sanayi TAYSAD Başkanımız Albert Bey sağ olsun, özel ihtimam gösterdi, güzelce ağırladı konukları; Bursa bölgesinde farklı fabrika ve yan sanayi tesislerini gezdirdik. Bizim istekliliğimiz ve bu konuda Doğan Grubu olarak pozisyonumuz zaten belli. Türkiye’nin kapasitelerini sunumlardan değil, bilfiil kendi ziyaretlerinde gördüklerini, etkilendiklerini biliyoruz ama süreç devam ediyor ve biz vazgeçmeyeceğiz. Yani yarın Avrupa’da da bir tesis açıklasalar, birçok markanın birden fazla tesisi var. Türkiye’de de var, Avrupa’da da var. Biz bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz ve ben er ya da geç SAIC markasının da Türkiye’de bir tesisini kuracağımıza inanıyorum çünkü Türkiye’ye inanıyoruz biz.