Geçen hafta “TOGG Basını ağırlıyor” haberleriyle sosyal medya adeta yıkıldı! Baktım yine benzer meslektaşlar, daha doğrusu benzer “yandaş medya” yayınları ve platformları çağrılmış. Yandaş gazete, tv, haber portalında çalışan meslektaşlarıma hiçbir diyeceğim yok. Şu şartlar altında mecburen gidecekler ve benzer yazıları yazacaklar. Onlara tek kelime eleştirim yok. Ben de yandaş medyada otomotiv sayfası hazırlarken onlar gibi davet edildim onlar gibi pozitif yazılar yazdım. Aslında o dönemde ne gördüysem onu yazdım. Gördüklerim konuştuklarım pozitifti genelde pozitif yazdım. Sonra seçim döneminde seçim propagandalarına alet edildiğini gördüm ve onu da yazdım. Kısaca “TOGG siyasi bir oluşumdur ve ne yazık ki siyasete alet edilmektedir” dedim. Her çıktığım TV yorumunda sorulan sorulara da böyle yanıt veriyorum. Çünkü bana bu konuda TOGG’dan bir yanıt verilmedi. Neyse sonrasında TOGG yönetiminden “ambargo” yedim!
Şimdi ilkinde beni de çağırdıkları toplantıların benzerlerini yapıyorlar. Ben ve bir iki meslektaşım hariç eski ekibi tekrar tekrar çağırıp aynı içerikleri sunuyorlar. İnanın bu yazıyı da “neden beni çağırmıyorlar” ya da “ya işte doğru söyleyene ambargo koyuyorlar” falan diye de kahraman edasıyla da yazmıyorum. Tam tersi.
TOGG yönetimi ve çalışmalarını bir kaç yazımda övdüğüm İletişim Departmanı’nın bu “yandaş basın buluşmalarının” gerçek yansımasını bir de ”özgür kalemden” okuyun diye yazıyorum.
Hafta boyunca özellikle sosyal medyadaki şakacı arkadaşların “TOGG İtalya’da üretiliyor” haberlerine istinaden ürettikleri zorlama, sıkıcı ve hiç de komik olmayan esprilerine maruz kaldık. Kimlerin, hangi meczubun çıkarttığı belli olmayan bu saçma söylentinin her toplantıda TOGG’la anılması zaten TOGG’un ayıbı. Yani kendini bu “yandaş ve candaş basın gücüyle” öyle anlatamamışsın ki; dönüp dolaşıp “Burası İtalya” gibi sığ esprilerle sözde “diğerleriyle” dalga geçiyorsun. Belli ki birileri ya espri yaptı, ya da salladı gitti. Bir iletişim bunun üzerine inşa edilir mi?
Bakın bir örnek vereceğim… Bu espriyi en çok kullananlardan biri, TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’ın da yanına gidip İtalyanca soru sormaya kalkan biri teknoloji editörü.. O olgun, o eğitimli, o bu işin en büyük mimarı CEO Gürcan Karakaş da bu espri karşısında adeta yerlere yatıyor. Bakın en çok neyle anılırsanız o üzerinize yapışır. Adını vermeyeceğim ama bu yazıyı okuyan herkes kimden söz ettiğimi anlayacak. Sık sık otomotiv lansmanlarında da gördüğüm bu arkadaşla bir “merhabam” yok, tanışmayız yani. Ben onu teknoloji editörlüğünden çok onunla anılan “Los Angeles Abisi” iddialarından tanıyorum. O da zamanında kendisi için “Los Angeles Abisi” esprisini yapmış. O espri de üzerine yapışmış, linç yemiş, yazıyı silmiş, açıklama yapmış falan. Şimdi yazın bakalım “Los Angeles Abisi” diye bakın neler çıkıyor. Tıpkı “TOGG İtalya’da üretiliyor” gibi bir saçma espri TOGG’a yapıştığı gibi, onun hayatında da bu “espri” pek de silinmeyecek bir iz bırakmış. Saray’a yakın olabilir, (biz kandırılmadık ama) o da başkaları gibi zamanında kandırılmış olabilir. Dedim ya tanımam etmem. Sadece geçen hafta TOGG’da belki teknolojiye, belki saraya yakınlığından dolayı çağrılmış olabilir. TOGG teknolojisi anlatacağına sözde TOGG’a karşı olanlara çakıyor! Açın yaptıklarının altındaki yorumlar okuyun. Amacım o teknoloji editörünü eleştirmek falan değil; sadece, dün sana olanları unutup, insanları böyle işlerle ayrıştırma, TOGG’a “İtalya’da üretiliyor” diyen bırak ona inansın, onlar zamanında senin inandıklarına bir şey diyorlar mı? Sen ayrışmışsın, insanları ayrıştırma! TOGG’un teknolojisi için çağrılmışsın onu anlat geç. Kimseyle dalga geçme.
Diğer paylaşımcıların da birkaç youtube videosunu izledim. Bunları izleyen TOGG yönetimi ve iletişimi “iyi iş çıkarttık” diyorsa valla diyecek lafım yok. Ama her “teslimatlar hala yapılamadı” haberlerinden sonra “sen ben bizim oğlan” medyası eşliğinde aynı iletişimi yapmak sizce doğru mu? “Teslimatlar neden yapılamıyor diye soran, yazan, anlatan biri yok mu?
Geçen hafta da bu köşede yazdım. Elektrikli bir araçla 2 bin km uzun yol yaptım. İstanbul-Tuz Gölü arasında gitmediğim şarj istasyonu kalmadı sayılır. 1 adet TOGG görmemiş olmam benim şanssızlığım mı?
TOGG iletişiminde sevdiğim, saydığım, takdir ettiğim arkadaşlarım var. Beni çağırmamalarına bozulmuyorum, tek lafım yok. Ama bu yaptıkları da iletişim değil. Ya da “TOGG hakkında eleştirel bir yazı yazdı çağırmayalım” refleksi de doğru bir refleks değil. Otomobile “akılı cihaz”, fabrikaya “kampüs” diyen bir zihniyet için çok “old school” kalıyor. Hepsini gözlerinden öpüyorum. Benden dostça uyarması. Günümüz çağında böyle “ceza iletişimi” kaldı mı?