“Şarj menzil” mühendisliği izlenimleri… 

, , “Şarj menzil” mühendisliği izlenimleri…  için yorumlar kapalı

Hafta sonu  1.200 km’yi bulan bir yolculukla Tuz Gölü’ne gittik-geldik. Bunu da  menzili 220 Km olan yüzde yüz elektrikli olan Dacia Spring ile yaptık. Ekibimizde yer alan hem ileri sürüş eğitmeni, hem yarışçı olan Alptekin Işıkalp’le yaptığımız bu yolculuk tam anlamıyla “Şarj Menzil  Mühendisliği” lisansıyla geçti. Ben hesap, o da pilotaj  ustalığını konuşturduk. Detaylar ve her şey haftaya…
 
Elektrklide Sıra Şarj İstasyonlarında…

“Elektriklide Sıra herkeste” sloganıyla yola çıkan ve büyük ilgi gören yüzde yüz elektrkli Dacia Spring ile belki de bu kadar uzun yol yapan ilk kullanıcılardan biri olabiliriz.  Araçla olan sürüş izlenimlerimiz, özel çalışmalarımız haftaya detaylarıyla paylaşacağız. Benim bu hafta yazmak istediğim konu elektrikli şarj istasyonları genel izlenimleri.
Menzili ne olursa olsun, İstanbul’dan elektrikli bir otomobille uzun yola çıkacaksanız şarj mühendisliğine ihtiyacınız var. Hangi şarj şirketini kullanıyorsanız onun uygulamasını indirip dersinize çalışmanız gerekiyor. Çünkü ne yazık ki şarj üniteleri çok yaygın olmadığı gibi hayli de kısıtlı. Hızlısı, yavaşı, çalışanı, çalışmayanı derken gerçekten çok özel bir çaba gerekiyor. Şehir içi kullanımda sorun yaşamasanız da iş şehir dışına geldiğinde çok değişiyor.
İstanbul-Ankara-Şeraflikoçhisar güzergahında birçok elektrikli şarj istasyonunu deneyimle fırsatım oldu. Özellikle de en gelişmiş olanı Bolu Highway’de gözlerime inanamadım. Tesla’nın kendi şarj üniteleri 10 adetti ve 8’i sürekli şarj halindeydi. Yol boyunca ve Highway’da hiç TOGG görmedim. TOGG’un Trugo  istasyonları vardı ama bomboş bekliyordu. Trugo’yu başka şehirlerde ve mekanlarda da görmedim.
E-Şarj ve ZES en yaygın ve baskın olanlarıydı. Ama bu arada yeni kurulumunu yapan ve hazırlıklarını tamamlamaya çalışan diğer markaları da görme şansın oldu. En hazır ve şık gözükeni Oncharge olarak dikkatimizi çekti. Estasyon, Beefull, Siemes-Sıcharge, Enyakıt da hazırlıklarını sürdürme aşamasında olan markalar arasında. Bu alanca yüzlerce lisans alındığı yazılıyor. Bir çok marka rekabete hazırlanıyor. Ama bu hafta sonundaki  tecrübemle her mola yeri, her akar yakıt istasyonunda bir-iki marka şarj ünitesi koyamayacaksa bu iş  kolay kolay çözülmez. Yani her 100 km’ye en az 1 adet istasyon az da olsa sorunu çözer.
Uzun yolu bir tarafa bırakalım. Yaşadığım Kadıköy’de bile AVM’leri çıkartın dışarıda şarj ünitleri çok yetersiz. Örneğin Kadıköy’de 2 büyük İspark’ta 1 tane bile elektrikli şarj istasyonu var. Uygulamada 2 adet ünite gözüken Hasanpaşa İspark’ta ihale şartları yerine gelmediği için üniteler geçen hafta sökülmüş. Aytemiz Akaryakıt İstasyonları’ndaki E-Şarj üniteleri hayat kurtarıyor. Yani elektrikli otomobil pazarı hemen hemen her ay yükseliyor ama bence alt yapı şu anda çok yetersiz.  Evet, Dacia Spring gibi en uygun elektrikli otomobilde slogan “elektriklide sıra herkeste”. Bence de çok uygun ve yerini bulan bir slogan.

Şimdi sıra bence elektrikli şarj istasyonlarının çoğalmasında…