Renault ve Nissan arasında yeni bir ortaklık anlaşması

, , Renault ve Nissan arasında yeni bir ortaklık anlaşması için yorumlar kapalı

İki büyük otomobil üreticisi yeni ve daha adil bir İttifak ortaklığını tamamlarken Nissan, Renault’nun elektrikli araç şirketi Ampere’e 600 milyon € yatırım yapacak.
Nissan CEO’su Makoto Uchida, elektrikli araç ve yazılım firmasına yapılan bu yatırımın “Nissan’ın Avrupa’da devam eden elektrikli hamlesini tamamladığını ve güçlendirdiğini” ve “maliyet verimliliği, mevzuata uyum ve daha geniş bir elektrikli araç ürün ve güç aktarma organları yelpazesi dahil olmak üzere çok sayıda sinerji” sağlayacağını söyledi.
İki firma arasındaki ilişkilerin uzun bir süre sonra yeniden kurulmasına yönelik son değerlendirmelerin bir parçası olan anlaşma, Nissan’a Ampere’in yönetim kurulunda bir koltuk veriyor.
Bugün imzalanan yeni ortaklık anlaşması, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde resmen tamamlanmadan önce yasal merciler tarafından son kontrollerden geçirilecek.
Anlaşma, Nissan’ın her iki şirketteki hisselerinin yeniden dengelenmesini talep etmesinin ardından geldi: Renault’nun hissesi %43 iken Nissan Renault’nun sadece %15’ine sahipti.
İkilinin 1999’daki ilk ortaklık anlaşmasından bu yana giderek büyüyen bu dengesizlik, Renault’nun Nissan’daki hissesini aynı %15’e indirmeyi kabul etmesi ve geri kalanının da bir fona devredilmesiyle giderilmiş oldu.
Renault, Nissan’ın fazladan %28’lik kâr payından faydalanmaya devam ediyor ancak artık her iki şirket de oy hakları temelinde diğerinin geleceğinde eşit söz hakkına sahip.
Anlaşma her iki şirketin yönetim kurulları tarafından onaylandığına göre Renault ve Nissan ortak bir güven ortamında otomotiv geliştirme alanındaki işbirliğine devam edebilirler.
Son haberler her iki şirketin kilit üyeleri tarafından memnuniyetle karşılanırken İttifak Başkanı Jean-Dominique Senard anlaşmayı “İttifak’ın bir sonraki bölümüne atılan bir adım” olarak nitelendirdi ve “yeni, dengeli, adil ve etkin bir yönetimin temellerini atıyor” dedi.
Uchida anlaşmanın “girişimler yoluyla ek değer yaratacağını” söylerken Renault Grubu CEO’su Luca de Meo da anlaşmanın firmaya “günümüzün hızla gelişen ortamında her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz stratejik çevikliği” kazandırdığını ekledi.
Şubat ayında, ilk niyet beyanı duyurusu yapıldığında, analistler yatırımcı müşterilerine rahatladıklarını iletmişlerdi. Jefferies’in otomotiv hisse senedi analisti Philippe Houchois bir notunda, “Yeniden boyutlandırılmış bir sermaye yapısı, sinerjileri koruyarak ve her iki taraf için de stratejik fırsatlar yaratarak İttifak’ın yaşayabilir kalmasına yardımcı olacaktır,” dedi.
Bu arada bankacılık şirketi Bernstein, Renault’nun hisseleri üzerindeki notunu “daha iyi performans” olarak yükseltti, yani haberlere dayanarak emsallerinden daha iyi performans gösterebileceklerini düşündü.
Analist Daniel Roeska Şubat ayında “Nissan ve Renault arasındaki Gordion düğümünün çözülmesi notumuzu yükseltmemizin temel nedenlerinden biriydi” diye yazdı.
 
Haberde belirtildiği üzere Renault, Nissan hisselerinin %28’ini satarak Nissan’ın mevcut hisse değerine göre elektrifikasyon ve yazılım değişimine harcanmak üzere 3,3 milyar Avro ek nakit sağlayabilir.
Ortaklık artık Avrupa, Latin Amerika ve Hindistan’da araçlar, pazarlar (muhtemelen satış dağıtımı ve pazarlama) ve teknolojileri kapsayan “yüksek değerli” projeler üzerinde işbirliği ile “yeniden yüklenebilir”. İkili, bunların “kazan-kazan, büyük ölçekli ve uygulanabilir faydalar” sağlamayı amaçladığını söyledi.
Bernstein’ın en büyük sorusu, Renault’nun Çinli Geely ile ortaklaşa kurduğu ve hibrid ve yanmalı güç aktarma organları üretecek olan Project Horse ile ilgiliydi. Nissan, fikri mülkiyetinin üçüncü taraflarca tehlikeye atılabileceğine dair özel endişelerini dile getirdi.
Bu anlaşmanın yapılmasının bu kadar uzun sürmesi, Nissan ve Renault’nun birbirinden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. İttifak (Nissan’ın çoğunluk hissesini almasının ardından 2016’da Mitsubishi’yi de içerecek şekilde genişleyen) 2019’da, dönemin CEO’su Carlos Ghosn’un maaşının bir kısmını beyan etmediği gerekçesiyle Japonya’da tutuklanmasının ardından gerilmişti.