Geçen hafta başında, Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Türkiye’de Yılın Otomobili Yarışmasının sonuçları yapılan gala gecesinde açıklandı. Nissan X-Trail modeli “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçildi. Sonuçları ve puanları bildiğiniz için ben gecede neler yaşandı gibi diğer detayları aktarmak istiyorum.
Bu yıl gerçekten büyük bir rekabet yaşandı. Hem Yılın Otomobili, hem de Yılın Lansmanı kategorilerinde markalar da PR Ajansları da bu yıl çok istekli ve ısrarcıydı. Bu çalışmaları ben normal karşılıyorum. Yani “lobi çalışmaları yapıyorlar” diye eleştirel gözle bakmıyorum. Etik kurallar içinde her adayın bu tarz faaliyetlerde bulunması normal. Bu yıl 7 marka da özel toplantılarda “neden yılın otomobili seçilmeliler” ve “neden yılın lansmanı seçilmeliler”i anlattılar.
Geçen hafta yazdığım gibi bu süreçte; hem bizim meslektaşlarımızdan, hem de marka tarafından çok küçük bir azınlığın, etik sınırları zorlayan davranışlar içinde bulunduğu gözlemlenmiş. OGD Başkanı Ufuk Sandık gala gecesinde yaptığı konuşmada OGD üyesi 2 arkadaşın oylarının bu nedenlerle iptal edildiğini açıkladı. Bu yarışmada başından beri şeffaflık esastır ve her üyenin markalara verdiği oylar yarışma bittikten birkaç gün sonra OGD sitesinde açıklanır. Şimdi o listenin yayınlanmasıyla hem oyları, hem de oyları iptal olan arkadaşların verdiği oylarla, oyların neden iptal edildiğini öğrenmiş olacağız. Bu konulardaki OGD yönetiminin titiz çalışmalar içinde olduğunu biliyoruz.
Burada küçük ama önemli bir parantez açarak; gala gecesine 2 saat kala daha resmi sonuçlar açıklanmadan sosyal medyada markalara oy veren bir üye arkadaşımızın “favori olarak gördüğü” ilk üç modeli açıklamasıyla başlayan söylenti trafiğinin bütün hafta sürdüğünü belirtmeliyim. Çeşitli marka temsilcilerinin de, OGD üyesi birçok arkadaşımızın da bu durumdan meydana gelen rahatsızlıklarını “biraz abartılı bulsam” da anlamaya çalışıyorum. Böyle bir paylaşımın “ilk defa” yaşanması açısından yadırganması da doğal. Ama altında başka şeyler aramak, konuyu başka yönlere çekmek ne kadar doğru bilemiyorum? Geçen hafta bu “OGD marka değeri”ne sahip çıkmalıyız derken bu konunun altını çizmiş biri olarak, bu hafta bu konulardaki tüm detayları öğrenmeye çalışıp yazacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu söylentiler karşısında zaten OGD Yönetimi’nin konuyu araştırıp, gerek görürlerse açıklama yapacaklarını düşünüyorum. 8 yıldır büyük gizlilik ve şeffaffıkla yapılan bu yarışma sonuçlarına şüphe düşürmeye yol açacak davranışlara hiç birimiz seyirci kalamayız.
Şimdi gelelim Yılın Otomobili olan Nissan X-Trail hakkındaki düşüncelerime… Benim de favorilerimden biriydi. Peugeot 408’den sonra yüksek oy verdiğim 2. Otomobildi. Bu nedenle memnun oldum ve Nissan yönetimini buradan da kutluyorum. Bu ödül e-power teknolojisiyle X-Trail’e yazsa da bence; aslan payı Nissan Genel Müdürü Charbel Abi Ghanem başta olmak üzere Kurumsal İletişim Müdürü Umut Kır ve ekibine yazar. 1 Nisan 2022 yılında başladıkları görevle birlikte hemen hemen tüm otomotiv gazetecilerine doğru ve insani iletişimle dokunan Nissan Türkiye yönetimi bu ödülü sonuna kadar hak etti. Evet bizler otomobili, e-power teknolojisini, fiyat-fayda oranlarını oyladık ama günün sonunda bu uğurda gösterilen çabayı da değerlendirdik. Bu nedenle Nissan Türkiye’nin 30 oy farkla kazandığı bu ödül çok hakkedilmiş bir ödül…
Benim en büyük favorim olan ve bu büyük yarışı “30 oyla kaybeden” Peugeot Türkiye de bence kaybeden değil… Peugeot da, öncelikle 408 modeliyle, daha sonra da Peugeot Türkiye yönetim kadrosuyla, PR ajansıyla bu ödülün bir başka kazananı bence. Peugeot yıllardır bu yarışmada hep ilk 7 arasında kalan bir marka. Yıllar yıllar önce kaybedilen bir yarışmadan sonra bir iletişimcisinin töreni terk ederken gazetecilere hitaben kırgınlık ve kızgınlıkla sarf ettiği “Bundan sonra test otomobilini de birinci olan markadan istesinler” siteminden sonra geldikleri bu noktadan dolayı tüm yönetimi yürekten kutluyorum. Küçük bir oy farkı ile kaybettikleri yarışmada gala gecesinde sonuna kadar kalarak; önce rakiplerini, onlara oy veren-vermeyen tüm gazetecileri, OGD Başkanı ve yönetimini kutlayan olgunluğa gelmeleri bence birincilik kadar çok değerli. Bu açılardan bakınca bence “kaybeden” değil “kazanan” olarak değerlendirmeli.
Bu yıl nedense Yılın Otomobili kadar önemsenen bir başka ödül de Yılın Lansmanı Ödülü oldu. Bizler tüm adaylardan önce ilk 3’ü oyladık. Finale Dacia Jogger, Opel Astra ve Toyota Corolla kaldı. Daha sonra yaptığımız oylamalarla Dacia Jogger Kars-Iğdır’da düzenlenen “efsane” lansmanla birinci oldu. Benim de favori lansmanımdı. Diğer lansmanlar da büyük emekle hazırlanmıştı. Yıl içinde bu kategoride bütün ödülleri toplayan Dacia yönetimini de bu ödülden dolayı kutluyorum. Onlar da Dacia Türkiye iletişimi olarak yapılan güzel işlerin dışında, insani-etik değerlere önem vererek tüm gazetecilere dokunmayı başaranlardan…
Bu yıl bir de şunu gördüm; Kazananın çok ama çok motive olduğu, kaybedenin de ertesi günden başlayarak, bir sonraki yarışma için hazırlandığı bu pozitif bir ortam önemli bence.
Yarışma içinde olan kazanan-kaybeden herkesi “vakur duruşu” nedeniyle ayrıca kutluyorum. Vakur duruşu bilmeyenler için açıklayayım; ağırbaşlı-onurlu demek…