+ Önce geçen yıldan başlayalım. 2022’yi nasıl geçirdiniz?
-İyi bir sene geçirdik grup olarak.
+Peki bekliyor muydunuz? Çünkü biliyorsunuz 2021’de çip krizi, pandemi, tedarik krizi derken çok kaotik bir ortamda 2022’ye girdik. Siz geçen senenin aralığında bekliyor muydunuz iyi bir 2022 geçirmeyi?
-Ortalama tahminler 750-800.000 arasıydı. Bugün açıklanacak ama belli ki 780.000’i geçecek, ağır vasıtayla beraber 800.000’i bulacak gibi. Nasıl açıklanacağını bilemiyoruz ama aralık herhalde 115-120.000 arasında. Aslında enflasyonist sistemde araba ihtiyacının dışında arabanın yatırım olma pozisyonu da doğduğu için insanlar mevduattan fazla bir şey elde edemeyip gayrimenkule de yetişemeyince araba güzel bir alternatif oldu. Konutun gittiği dönemlerde bizim iş biraz düşüyor ama konut yavaşlayınca bizim işin ivmesi artıyor. Çünkü alternatif bir yatırım aracı gibi olduk. Pandemiden sonraki tahminleri tam tutturabilmek mümkün değil ama bizim kendi adımıza böyle bir hedefimiz vardı.
+Neydi hedefiniz?
-Hedefimiz Gülan Grup olarak sıfırda 10.000 araba satmaktı, 10.000 arabayı geçtik. Bizim en önemli hedefimiz buydu, 10.826 gibi bir araç oldu.
+Bu rekor mu sizin için?
-Bizim için 2-3 sene içerisinde tutabileceğimizi düşündüğümüz bir adetti ama her sene başında diyorduk ki “bu sene bu hedefe gelelim”.
+Türkiye 1 milyon hedefi gibi sizin de 10.000 hedefiniz mi vardı?
-Gibi, 7 markada bu hedefi tutturabilmekti.
+ Yeni açtığınız PSA markaları dahil mi?
-Tabii. Peugeot, Citroen, Opel yeni bayiliklerimiz… Ayrıca Renault, Dacia, Fiat ve Nissan. Lokasyon olarak da Bodrum’da Nissan var, Altunizade’de Nissan var, Çekmeköy’de Renault ve Dacia var, Sancaktepe’de de Fiat, Peugeot, Citroen, Renault ve Opel var. Bizim için iyi bir sene yani adetimizin tuttuğu bir sene. Pazarın kaç çıkacağını göreceğiz ama toplam satışın %1,2’sini grup olarak biz satalım diyorduk, bugün çıkacak sonuçlara göre belki bir tık üzerine de çıkmış olabiliriz.
+Büyük bir rakam mı bu?
-Tabii. Türkiye’de 800 tane bayi olduğu düşünülürse ciddi bir rakam. Perakende sattığımız kadar da ikinci el araba satmayı hedeflemiştik.
+Onlar da dahil mi 10.000’e?
-İkinci el dahil değil.
+ Seneye hedefiniz 10.000’den düşük mü?
– Yine bunu tutturmaya çalışacağız ama en azından pazarın içindeki pazar payınızı tutturabilmek daha önemli.
+ Peki var mı yeni yatırım?
– Yok. 2023 yeni bir bayilik düşünmeyiz, bu mevcut bayilikleri hazmetmemiz gerekecek biraz. Temsil ettiğimiz markalar çok önemli markalar. O markaların hakkını vermek lazım, iyice kadroların oturması lazım.
+ Kaç kişi çalışıyor toplam?
– 375 kişi olduk.
+Citroen, Peugeot ve Opel var değil mi? Stellantis’e de geçiş yaptınız.
-Aslında İstanbul’daki ilk Stellantis olduk. Çünkü Stellantis dediğimiz zaman Fiat, Peugeot, Citroen, Opel var. Dördünün bir arada olduğu İstanbul’daki ilk yatırımız biz, o yüzden hepsi bir sinerji oluşturdu.
+Nasıldı peki?
-Hareketliydi, talep vardı arabalara. PSA grubu zaten çok hareketli, Türkiye’nin ihtiyacı olan ürün gruplarını çok iyi yakalıyor. Yani 2008’i, 3008’i, 5008’i, ticarisi yani hepsine bir çözümü var o yüzden memnunuz.
+Elektrikli şarj ünitesi de koymuşsunuz showroomun önüne.
-Elektrikli test araçlarımız da var 3 tane.
+ Elektrikliye müşteriden bir talep var mı?
-Var, her geçen gün artıyor. Bizim buradaki şarj istasyonuna dışardan geleni çok seyrek görüyordum, şu anda ikinci makineyi koymak zorunda kaldık.
+Çünkü her yerde bulamayacağınız bir şey. Yani var ama bir rota çizmeniz lazım, bir plan yapmanız lazım.
-Çok kolay değil, hala toplum daha tam adapte olamadı. O yüzden ilk başta elektrikli araba ailenin ikinci arabası olarak başlamıştı. Şimdi yavaş yavaş kapalı garajı olan, müstakil evi olanlar yani akşam evine geldiğinde şarj yapanlar için çok iyi bir alternatif. Ama işte birkaç sene sonra kurtulacak evin ikinci arabası olmaktan. O yüzden geçiş umduğumuzdan hızlı da olabilir, ikinci eldeki piyasaları da oluşmaya başladı yani ikinci el elektrikli araçlar da alınıp satılıyor. İlk gelenlerinden biri Renault’un Zoe’sidir, Zoe bayağı başarılı bir araç oldu.
+Şu anda en çok satan da Renault Zoe sanırım.
-En çok o sattı, ben de Citroen C4 var elektrikli. Onu deniyorum şu aralar. O da güzel. Opel’in Mokka’sı çok güzel, Peugeot’un 2008’i güzel. Nissan’ın e-Power’ları çok ses getirdi.
+E-Power anlatılması gereken bir teknoloji aslında, tam hibrit değil ama şarj edilen bir sistem. Satışları nasıl gidiyor?
-Satışları çok iyi gidiyor. Eskiden hibrit araçlarda araba hem elektrikli hem içten yanmalı motordan bir o bir o devreye giriyordu. Şimdi yeni sistemde sadece elektrikli, aktarım organlarına sadece elektrikli motordan gidiyor. Elektrikli motorun şarjının azaldığı yerlerde içten yanmalı motor devreye giriyor. Aslında Avrupa’da birçok yerde aktarma organlarına elektrikli gittiği için o arabalar tam elektrikli de kabul edilmeye başlandı ama maliyet sisteminde Türkiye’de o şekilde kabul görmedi. Bence çok başarılı, 1100-1150 kilometre yapabiliyor. Çok sessiz, torku çok yüksek yani içten yanmalı motorlarda hissedilen güç kayıpları olmuyor.