-“Artık pazar tahmini yaparken önceliklerimiz arz kriterleri olacak”
MAİS AŞ Genel Müdürü Berk Çağdaş da şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna krizinin, mevcut tedarik sıkıntılarına yeni bir boyut kattığını, enerji ve emtia fiyatlarındaki ani artışların da beklenmedik gelişmeler olarak öne çıktığını söyledi.
Artık pazar tahmini yaparken önceliklerinin arz kriterleri olacağına dikkati çeken Çağdaş, emtia ve ham maddedeki tedarik krizinin, enflasyonist ortamın, enerji belirsizliklerinin ve fiyat dalgalanmalarının 2022’de pazara yön verdiğini dile getirdi.
Tüketici gözünde arz sıkıntısının yanı sıra, fiyat artışı beklentisinin de otomobilin yatırım aracı olarak konumunu korumasına etki ettiğini belirten Çağdaş, şunları kaydetti:
“Yılın ikinci çeyreğinde ikinci el piyasasında fiyat dalgalanmalarına da tanık olduk. Hepimizin bildiği üzere, normal tedarik koşullarında Türkiye binek oto pazarında yılın son çeyreği en hareketli dönem olurdu. Ancak, ağustos ayı ile birlikte başlayan ÖTV’ye yönelik beklentiler hem sıfır hem de ikinci el piyasasının bekleme trendine girmesine sebep oldu.
Küresel enflasyonist ortamın sonucu artan üretim maliyetleri, tüketiciler nezdinde erişebilir modellerde bir daralmaya yol açtı. Bu da düşük ÖTV dilimindeki modellerin artan satış hacmini daha da güçlendirdi. Bunun yanı sıra otomotiv talebindeki en önemli faktörlerden finansman koşullarında yaşanan sıkılaşma da satış trendine negatif yönlü etkiledi.”
Salgınla birlikte yaşamaya alışılan tedarik sorununun öngörülebilirlik anlamında işlerini zorlaştırsa da tüm iş ortaklarıyla en iyi ve yeterli stok için mücadele ettiklerini bildiren Çağdaş, “Renault markamız olarak konuşmam gerekirse, özellikle Ukrayna krizi sebebi ile tedarikte yaşanılan zorlukları Bursa’daki OYAK Renault fabrikamızın esnekliği ile aşmaya çalıştık. Dacia olarak ise her şeye rağmen erişilebilir araç fiyatlarımızla tüketicilerin gözdesi olmaya devam etti. Yılın son döneminde tanıtımı yapılan Dacia Jogger’ın da Türk tüketicilerinden gördüğü ilgiden çok memnunuz.” dedi.
Berk Çağdaş, pazara son 3 yıldır bulunabilirliğin şekil verdiğini ifade ederek, “Arz sıkıntıları lansman tarihlerimizde de bazı revizyonlar yapmamıza neden oldu. Elbette tedarikle paralel, satışlarımızda çok daha iyi sonuçlar elde edebilirdik ama rekabeti de öngördüğümüzde buna dair net bir adet vermenin de mümkün olmadığını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
– “2023 yılını küresel ölçekte temkinli toparlanma yılı olarak öngörüyoruz”
2023 yılını küresel ölçekte temkinli toparlanma yılı olarak öngördüklerini ifade eden Çağdaş, şöyle devam etti:
“Yarı iletken bulunabilirliği nispeten iyileşse de pandemi öncesi üretim kapasitelerine ulaşmanın 2024 öncesinde mümkün olamayacağını biliyoruz. Bununla birlikte, artan elektrifikasyon oranı çip bağımlılığını da güçlendiriyor. Yarı iletken konusunda sorunun sadece tedarik değil, ticaret savaşları olması da belirsizliği hep yüksek bir seviyede tutuyor. Özellikle Avrupa’yı etkileyen enerji belirsizliği ve resesyon kaygıları, ihracat pazarına dair de belirsizlikler içeriyor.
2023 yılı, MAİS için elektrikli modeller anlamında oldukça aktif bir yıl olacak. İlk yarıyıl Kangoo E-TECH yüzde 100 elektrikli, ikinci yarıyıl ise Yeni Renault Megane E-Tech yüzde 100 elektrikli ve Dacia Spring modellerimizi satışa sunmayı hedefliyoruz.”
Ayrıca 2023 yılında Türkiye’de hibrit modellerde de artış yaşanmasını beklediklerini aktaran Çağdaş, “Renault olarak biz de yakın zamanda 2023’ün ‘Satın Alınabilecek En İyi Otomobili’ seçilen, hibrit modelimiz Renault Austral’i 2023 yılında Türkiye’de satışa sunacağız. Ayrıca Dacia’nın ilk hibrit motora sahip Jogger hibrit 140 modeli de nisan ayında ülkemizde kullanıcılarla buluşacak.” dedi.
Çağdaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Genel olarak bu yılı elektrikli araç pazarındaki altyapıyı ve tüketici nezdindeki farkındalığı artırıcı çalışmalar ile bu yöndeki iş birlikleri açısından hazırlık dönemi olarak gördüğümüzü söyleyebiliriz. Tüketicinin daha makul taşıt finansman faizleriyle desteklenmesinin talebin sürdürülebilirliği adına çok önemli olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.”